x

Antika Kitap İncelemeye Ne Dersiniz: Tercüme-i Kenzü'l-İştihâ

Gelin, beraber bir antika kitap inceleyelim. Farklı bir kitap olması için, hem bize ait bir eser seçimine gittik hem de tarihe yine farklı bir koldan bakalım diye Osmanlı mutfağını sizlere anlatalım dedik. Bu vesile ile 1400'l yılların ilk yarısına uzanan bir yolculuğa sizlerle beraber gidelim istedik. Evet, Osmanlı mutfağının konu edildiği Tercüme-i Kenzü'l İştiha olduka dikkat eken bir eser. İçeriğinde elbette yalnızca yemek tarifleri yok, gıdaların besin değerleri o günün koşullarına göre okuyucu ile buluşmakta. Hatta yemeklerin klikleri de anlatılıyor kitaplarda. Günümüz ile tek farkı pişirme yöntemi diyebiliriz. Bugün evlerimizde fırın ve gaz ateşli ocaklar bulunurken, o dönemlerde açık alanda odun ateşinin kullanılmasıdır. Tabi, siz dilerseniz bu olanağı da hayata geçirebilirsiniz. Zaten yemeğe lezzet verdiğini asla inkar etmiyoruz.

Tercüme-i Kenzü'l-İştihâ 15. Yüzyıl Osmanlı mutfağını konu alan, kapsamlı bir yemek kitabı.
1000'den fazla yemek tarifini içeren bu kitaba bakıldığında unutulmuş yüzlerce yemek olduğunu da görüyoruz. Bazı yemeklerin günümüzde biraz yapım aşamasında değişikliğe uğradığını da yine bu kitabı okuduğunuzda görecek, kıyaslayacak ve benzerliklerine şaşacaksınız.

Dönemin beslenme alışkanlığını çıplak bir şekilde lanse eden kitap, dönemin mutfak geleneklerine ve sofra adabına da değiniyor elbette. Misal vermek gerekirse, o dönemlerde olan bir alışkanlıktır yemeğin piştikten sonra dinlenme veya demlenme denilen süreci beklemek. Piştikten sonra bekleyen yemeğin lezzetinin daha yoğun olduğunu vurgulyor kitap.

Sadece tencere yemekleri değil, örneğin baharatlarla çeşitlendirilmiş yemek tariflerinin yanı sıra, Ramazan sofralarına çeşitlilik kazandıran yemekleri anlatırken, ayrıca padişahlar için özel yapım yemekleri de bize tanıtıyor.

Kitapta dikkat çeken başka bir husus ise yemeklerin sunumu ve süslemesi. O zamanlarda yemeğin yalnızca mideyi doyurmak olmadığı göze de hitap etmesi gerektiğini ayrı bir dikkat istiyormuş. Aynı titizlik sofra yerleşmesinede gösteriliyormuş.

Kitabın içeriği bu şekilde, ancak kendisinden de bahsetmemek olmaz; kitap 15. yüzyıl Osmanlı Türkesi ile yazılmış, Arapça ve Farsça kelime ve deyimler kitabın ağır bir usluba taşınmasına vesile olmuş. Kitabın Türkçe'ye çevrilmesi de aynı yüzyıl içinde gerekleşirken, Türkçe ilk basımı ise 1844 yılında ancak gerçekleşmiş.

Kitabın yazarı, Muhammed bin Mahmud Şirvani, 2 Murad dönemi hekimlerinden. 2 Murad hakkında övgü dolu sözleri olduğu gibi, kendi döneminde önemli şahıslara hitaben kitaplarında onlara ithaf pek çok yazısı bulunur. Son eseri olan Mürşid kitabı, Fatih Sultan Mehmet dönemine denk gelir, ancak Fatih hakkında bir sözü yoktur, buradan anlaşılacağı gibi, kitabı yazarken Bursa'da olması, ölümünü 1420 ile 1430 yılları arasında varsayıma açar.

Bir dini, onbir tıp alanında kitap yazan Şirvani, eserlerinde dört Arapça diğerlerinde Türkçe'yi terccih etmiştir.

Tekrar Tercüme-i Kenzü'l-İştihâ kitabına dönecek olursak, çeşitli kütüphanelerde nüshalarına rastlamak mümkün. Hatta günümüz dilinde çevirisi de mevcuttur. Bu kitabın gastronomi ve yemek tarihi araştırmalarında kaynak olarak ele alındığını da belirtmek gerek.

Diyebilirsiniz ki; yemek kitabı olması nedeniyle tarifler içermesi normal, pişirme tekniklerini anlatması da normal, hatta püf noktalar vermesini de anlarım, fakat besin değerlerinden bir hekim olarak bahsetmesi, konuyu açması başka bir şey. Bu kitap, işte tam bu sebeple onu aynı zamanda bir sözlük olarak ele almamıza da olanak sağlıyor.

1844 Yılında Türkçe basımı gerçekleşen kitabın günümüze ulaşmasında emek sahibi olan isimlerden biri Ahmed Cavid, İran ve Türk mutfağının yakınlaşma sürecini bu kitabı kaynak göstererek işaret eder. Kendi kitabında Tercüme-i Kenzü'l-İştihâ kitabını kaynak gören Cavid, Şirvani ile aynı çizgide gitmiş, dönemini tarihin ilerleyen yıllarına anlatmıştır. Gıda fiyatlarından bahsetmiştir örneğin, tulum peynirinin İstanbul ile tanışmasını Mengenden uzanan bir yolculuğa bağlar veya. Burçaktan ekmek yapan Türkleri anlatır misal ya da karnıyarık peltesinin öksürüğe iyi geldiğini anlatır.

Etiketler: Tercüme-i Kenzü'l-İştihâ, Muhammed bin Mahmud Şirvani, Yemek Kitabı, Osmanlı Mutfağı, Tavsiye Eski Kitaplar,

19 Mart 2024 / https://eski-kitap-al.blogspot.com/

Copyright 2018 - 2024 | RSS Ankara Eski Kitap Facebook esk:tap