Dini Kitaplar, Peygamber Efendimiz, İslam, Kuran-ı Kerim
Kuran-ı Kerim Ansiklopedisi, Yaşar Nuri Öztürk
Dinimizin temellerinden biri olan kutsal kitabımızı, Yaşar Nuri Öztürk yaklaşımı ile sizlere sunan bu ansiklopedide iki yüz küsür madde başlığında en çok merak edilen konulara değiniliyor. Kuran-ı Kerim'i yine Kuran ışığı altında açıklama gayretinde olan Öztürk Hoca, kitap içindeki diğer kavramlarla bütünleştirerek bize soruların cevabını sunuyor. Kuran-ı Kerim'i anlamak ve tanımak isteyenlere özlü ve sonuç veren bilgiler sunma çalışması ilk defa Yaşar Nuri Öztürk Hoca tarafından gerçekleştirilmiştir.
Kuran'sal kavramların açıklanmasında ilahi kitabın beyanı ve kitabın tebliğcisi Hz Muhammed haricinde hiç bir yaklaşım ve açıklamaya yer verilmemiş olması, Kuran kaynaklı tespitleri bize sunuyor. Bu kitapta kainat, insan, hayat ve din konuları hakkında temel veriler sunacak bir çalışma sonucu bulunuyor.
Sürmeneli anne ve Bayburtlu babanın çocuğu olarak 1951 yılında dünyaya gelen Yaşar Nuri Öztürk, dokuz yaşında hafız olmuş, on yıl süren klasik medrese eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi ilahiyat ve hukuk tahsilinden sonra on iki yıl sürecek imam ve vaizlikten sonra tekrar üniversiteye döndü. İslam felsefesi doktorası ardından 1986 yılına gelindiğinde doçentlik alan Öztürk, Time Dergisi 20. Yüzyılın En Önemli Kişileri listesinde En Önemli Bilim adamları ve Islahatçılar kategorisinde ilk onda yer aldı.
Peygamber Efendimiz, M. Ertuğrul Düzdağ
Doğumundan ölümüne, çocuklarından memurlarına kadar diğer bilgilere de ulaşabileceğiniz bir kaynak Peygamber Efendimiz kitabında kaynak olarak Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya kitabından yararlanmıştır. Kitabın sadeleştirilmesi ise Muallim Mahir İz tarafından gerçekleştirilmiştir. Derleme ise M. Ertuğrul Düzdağ tarafından yapılmıştır.
En ucuz ikinci el kitap olarak Peygamber Efendimiz sallahu aleyhi ve sellem kitabını edinmek istiyorsanız, hediyeli kitap kampanyasına dahil olan bu eserin yanında bir kitap hediyesi ile hemen WhatsApp üzerinden siparişinizi bize iletebilirsiniz.
Peygamber Efendimiz sallahu aleyhi ve sellem kitabını yayına hazırlayan M. Ertuğrul Düzdağ, 368 sayfa, baskı Printy City tesisleri, 2003 yılı basımı.
İslam ve Astronomi, Şaban Döğen
Peki, batı dünyasına ışık tutan bu çalışmaları ( güneşteki ışık lekeleri, dünyanın çevresini ölçmeleri, ekliptik eğilim....) . ve diğer ayrıntıları merak ediyor musunuz? Geçmişten bugüne uzanan bu yolculuğa ne dersiniz?
Şaban Döğen kalemi ile Gençlik Yayınları tarafından 1996 yılında basılan eser, 208 sayfadır. İslam öncesi astronomi nasıldı, İslamın astronomiye bakışı nedir, Moğollarda astronomi var mıydı, Selçuklular ve astronomi, Osmanlıda astronomiye bakış nasıldı, astronomi ve astroloji mücadelesi nedir gibi pek çok soruya cevap bulacağınız eser ilk astronomik gözlemler ile günümüz arasındaki farkları da açıkça ele alıyor.
Sayfa Sayısı: 159, 2006 Basımı, Alkım yayınları, Hazırlayan Prof. Dr. Hayati Develi.
Balasagunlu Yusuf Has Hacip Kimdir?
Balasagunlu Yusuf hakkında bilgi kaynaklarda yoktur. Karahanlı devleti hükmünde Kuz-ordu (bu şehir günümüzde Tokmok ismiyle geçer) şehrinde dünyaya geldiği bilinse de, doğum ve ölüm tarihi hakkında bilgi mevcut olmasa da, doğumu ile ilgili bazı tarihçiler 1019 yılını işaret eder. Eserin bitişi ise 1070 yılına denk gelir. Zamanına göre yüksek eğitim aldığı, Müslüman olduğu Arapça ve Farsça bildiği aşikardır. Unvanı olan Has Hacibi ise Uluğ Han sarayında has hacip görevi yaptığı için verildi soylenir. Bazı söylentilere göre uzun bir ömür yaşayan Has Hacip, kendisinden önce yazılmış siyasetnameleri gördüğü yönünden kanı mevcuttur. Sonradan otuz sekiz satır mukaddime ve yetmiş yedi beyit eklendiği rivayet edilir. Eserin yazılışının başkent Kaşgar'da yaklaşık iki yıl sürdüğünü söyleyebiliriz. Fakat kitapta biçim ve ifade bakımından kitaba uygun olmayan yüz yirmi beş beyitin yer aldığını ifade eden tarihçiler mevcuttur. Kutadgu Bilig toplam altı bin beş yüz yirmi beyitten oluşur. Kitabını tamamladıktan sonra hakana sunan ve beğenilen bu eser ona haciplik yani saray nazırlığı kapısını açmıştır.
Kitabın temelinde doğruluk, akıl, saadet ve kanaat oturtulmuştur. Ayrıca bunları şekile burundurmek için; saadeti Ay Toldi, aklı Öğdilmis, kanaati Odgurmış, doğruluğu ise Toğdi'ya benzetmiştir.
Kitap bu dört ana merkez arasında soru cevap şeklinde akış veriyor. Münazara kısımlarında ise kendi idealini açıklayarak bağlamda bulunuyor. Kitabın bir diğer özelliği ise; devlet adamları dışında şair, hakim, kumandan, muallim ve tecrübe sahibi ihtiyarlara da söz vermesidir.
Kutadgu Bilig; Kahire, Berat ve Fergana olarak üç nushadır. Çeviri yapılırken, ilkin nüshaların tenkitli metini gerçekleşmiş, akabinde Türkiye Türkçesine tercüme edilmiştir.
Nokta atışı kelime seçimi, bezinden yararlanma, şiirsel dil tercihi, etkin ifade arayışı bu kitabın başka özellikleridir. Kafiyeler beyitler içinde özenle bulunmakta, mısra başlarında kafiye kullanılmaktadır. Tüm bunların esere konulması ise hem iyi eğitim aldığının kanıtı hem de çok ince bir işçilik yapmasının örneğidir.
Kutadgu Bilig Eseri Özeti
Eğitim,Araştırma,Türkçenin Sırları, Türkçe Tarihi, Lehçe ve Ağız.
Kahramanlar yalnızca sahada, savaşta cenk etmezler. Fikir ve sanatta kahramanlar da vardır. Derin milliyetçiliğini kaleminin pırıltısında Türkçenin Sırları kitabında toplayan Nihad Sami Banarlı, dilimizin yağmalanıp perişan edilmesine bir ilim ve tarihi çerçeve içinde ne olduğu ve ne olması gerektiği hususunda ışık tutmaktadır.
Dilimizin yanlış kullanımı ve metotsuz dil tutumları nedeniyle kaleme aldığı kitapta, Türkçenin ses güzelliğine uygun bir imla kullanılarak yazıldığına da şahit olacaksınız. Kimilerinin dışarıdan kimilerinin ise farkına bile varmadan içeriden yıkmaya çalıştığı dilimiz hakkında yeni ufuklara açıksanız, bu kitabın ilk sayfasından başlayan söyleşi tarzında ilerleyen anlatım ile dikkatiniz dağılmadan okuyabileceğiniz bir eser ile karşılaştığınızı da göreceksiniz.
Farklı bakış açısı ile Türkçeyi değerlendiren bu kitabı sitemiz üzerinden sipariş verebilirsiniz. Kubbealtı Neşriyatı olan kitap, 314 sayfadır.
Etiketler: Türkçenin Sırları, Nihad Sami Banarlı, Kubbealtı Neşriyat, Araştırma, İnceleme, Eğitim,
Türkçe'nin Gizemli Tarihi
Türkçe ilk olarak Sümer kaynaklarında göze çarpıyor. Bunun dışında Hun imparatorluğundan kalan izlerde mevcuttur. Coyr yazıtı altı satırlık bir metindir ve bu metinde Türkçe kelimeler bulunur. Diğer taraftan Tonyukuk anıtları, Kol Tigin ve Bilge Kaan anıtları büyüklük olarak Türkçe metinler içermektedir.
Türkçe dar bir alanda değildir sanıldığı gibi. Asya dışında Macaristan'a kadar bir sahada Göktürk harflerinin kullanıldığı yazıtlar da vardır. Asya'da rune veya runik olarak bilinen harf sistemi ile yazıtlar bulunur, bu yazıtlar doğu ve batı Türkistan, güneydoğu ve kuzeydoğu Sibirya ve Moğolistan bölgelerindedir.
Belgü ve Bitig Anıtlarinda Türkçe
Gokturklerden sonra, Uygurlar da Türkçe izlerine rastlanır. Bu izlerde; Brahmi, Sogdak, Tansu alfabeleri vardır.
Gün geçtikçe yaygınlaşan bir dil olan Türkçe, budist sogd yazısından hem din içi hem dışı kaynaklarda yer alıyor. Bu yazılımların geneli Uygur alfabesi ile yazılmıştır.
Onuncu yüzyıla geldiğimizde Balasagun ve Kaşgar önemli bir devredir. Kutadgu Bilig, bu dönemde üretilmiş eserdir.
Coğrafya Türkçe'nin yer degisikligine de sahne olmuştur. Harezm bölgesini merkez seçmiş olan Türkçe, Mısır ve Anadolu gibi sahalara da inmiştir.
On beşinci yuzyilda Kıpçak Türkçesi kullanımı ise yalnızca bir yüzyıl sürmüştür. Çağatay Türkçesi yirminci yüzyıla kadar yolculuğunu devam ettirmiştir.
Lehçe ve Ağız Nedir?
Bir dilin coğrafi olarak farklı bölge veya yörelerinde kullanılmalıdır kısaca. Kelime farklılaşabilirliğinin görüldüğü lehçede, yapı ve ses açısından değişiklik taşır.
Türkçede Kaç Adet Lehçe Var?
Türkçede ortalama yaklaşık olarak yirmi adet Lehçe vardır. Türkçe lehçeye örnek; Türkmence ve Özbekçe sayılabilir.
Ağız, lehçeden daha farklıdır. Kısa mesafelerde söylem farklılığı gösterir. Yalnızca konuşmada farklılık olan ağız, yazıda ise fark yaratmaz. Şive ile karıştırılır.
Şive Nedir?
Evrilmiş konuşma biçimidir. Kültür seviyesi konuşma biçimini tetikler.
Ağız ve şive farkı; şive, izole yerlerde kendini gösterirken, ağız ise bölgesel veya etnik konuşma biçimidir. Buna misal olarak; Ege ağzı, Rumeli ağzı gibi. Ülkemizde yaklaşık olarak iki yüz bin şive vardır.
Karadeniz Bölgesi halkı hakkında biraz kafa karışıklığı olabilir. Netlik kazanması amacıyla; Karadeniz Türkçesi bir şivedir. Lazca ise dildir.
Arkadaş Mihail kitabı👈